1 Ekim 2017 Pazar

Okudum: Bir Çay Kaşığı Toprak ve Deniz/Dina Nayeri

Selamlar!


Yeni biten kitabımla geldim size <3 Yazın başında başlayıp yarım bıraktığım kitap olur kendisi. Başlarda öyle sıkıcı geldi ki neden öyle oldu bilmiyorum. İran'dan bahseden bu tarz romanları seviyorum. İran'a olan ilgimden değil, oradaki sözde müslüman insanların masum insanlara neler çektirdiğini merak ediyorum. Daha önce de bu tarzda farklı bir roman okumuştum: Mevsim Hep Sonbahar. O da çok güzel bir romandı.



Bu romana yaz başında başlamıştım fakat başlarda çok akıcı bulamadım. Aslında konusu merak uyandırıcıydı ama sanırım çeviriden kaynaklanan bir şeydi okuyamayışım. Birkaç defa denedim devam etmeyi, olmadı. Çevrilen cümleler çok anlaşılır değildi. Konusunu sevdim, ama mutlaka okunmalı diyebileceğim bir kitap değil. Antalya'da kitap fuarından, sanırım Ekim 2017'de almıştım. Okunacak başka kitaplarım olduğu için ancak vakit bulup başlayabildim. Fuar'da çok güzel kitaplara denk gelirdim, bu kez istediğimi bulamadım. Geçen yıl Mevsim Hep Sonbahar'ı şans eseri alınca bunu da öyle olur sandım. Özellikle kapak çok ilgimi çekmişti hatta ön kapağında yazan "..." sözüne kandım biraz da... Yine de ben kendimce bir şeyler buldum kitapta. Keşke daha akıcı olsaydı...
Biraz da konusundan bahsedeyim. Kitapta ikiz kız kardeşlerden Saba Hafezi'den ve onun acıklı yaşamından bahsediliyor. Ben sürekli Mehtap'ın da bir yerlerden çıkmasını bekledim kitap bitene kadar. Bu kısmı beni aldı, yani çok hoşuma gitti bu his. Birçok yerde Saba'nın ikiz kız kardeşi hakkında kendi uydurduğu hikayeler bulunuyor. Buralarda sıkıldım çünkü gerçek olmadığını, hepsinin Saba'nın uydurmaları olduğunu bildiğim için o kısımların hızlı geçmesini istedim.


Roman biraz müslüman karşıtı ifadelere yer vermiş. Yani yazar hikayedeki babanın ve annenin Hıristiyan oluşundan ve annenin aktivist hareketlerde bulunuşundan bahsettiği için müslümanlığa karşı olduklarını yazmış. Ya da ben mi böyle anladım bilmiyorum... Mesela bi yerde Bahar Hafezi'nin kızının başındaki çarşafa kızdığından ve evde örtünmemesi gerektiğinden bahsediyordu ve bu çok sert bi şekilde söylenmişti. Neyse buralar beni çok rahatsız etmedi çünkü genel hikayeyle ilgileniyorum.


"Mutlaka alınıp okumalı mıyım?" diye sorarsanız bence "Hayır". Güzel vaktinizi daha faydalı ve daha okunası kitaplara ayırın derim. Ben sırf yarım kaldı bitireyim diye okudum. Çünkü eğer evde bitirmesem valizime 500 sayfalık bir fazlalık alıp Antalya'ya öyle dönecektim :D O yüzden bitirdim, biraz komik bi durum ama olsun, sonuçta bitti.
Bu yaz 6 kitap okudum. Yakında onların yazısını da hazırlarım. Hepinizi seviyorum.

☺ Menekşeler Atlar ve Oburlar'ı okurken son 30 sayfa kala Liseden Arkadaşlar'a başladım, çok güldürmeli tavsiye kitap. Bitirince onların yorumunu da girerim.

Hacer,
Mutlu kalın.












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder