Antalya'dan bildiriyorum! Burada havalar soğumuyor sayın okuyucu! Ama konumuz bu değil, kpss öğrencisi olmak ve asla bitmeyen sunumlar...
Biliyordum işte, biliyordum! Tüm yaz tatilim boyunca biliyordum son senemin böyle geçeceğini ama engel olamadım başlamasına. Üniversitede öğrenci olmak çok keyifliydi, şu vizeler, finaller, sunumlar, ödevler olmasa. Ve gitgide bu yakınma konusunda tek olduğumu düşünmeye başladım, çünkü, diğer okullardaki arkadaşlarımdan aldığım en popüler cevap: "Siz ne kadar çok sunum yapıyorsunuz ya!" Evet canım okuyucum, biz ne kadar çok sunum yapıyoruz. Şahsen bugüne kadar pek faydasını görmedim. Çünkü 2 yıldır sadece yoklamalar için derslere gidiyorum. Kendi sunumum gelene kadar "fikir edinme" safhası, sonrası "imza atayım, sonra da instagramda kamkilerimi layklarım ya da biraz sıtolk!
Bu arada şu anda Almanca çalışıyorum, ne komik :d Hem de trennbare verben ehuheu.
...
2 ay oldu okul açılalı, zaman ne hızlı! Ne ara başladım da son yılın ilk vize haftasına geldim bilmiyorum. Zamanın hızlı olması konusunda da hala ciddiyim çünkü işlerimi halletmem için 24 saat yetmiyor. Tüm günüm koşmakla geçiyor. 32 saat çok ideal bir gün için aslında... Haftalık rutinimi yazıyorum:
derse git,
gel,
dersaneye git,
gel,
ders çalış,
sunum vardı,
hazırla,
grup çalışması mı offff,
uyu,
ya yemek yemeyi unuttum,
neyse yolda simit alırım..yolda simit yiye yiye kabız olduk okuyucu allah dur dedi resmen..
"kanka çay içmeye gitçez, sen de gelsene.", "ımm, tm ama uzağa gitmeyelim, kitaplarıma hemen ulaşabileyim ehi.",
yarın staj var gece 12'de yatsam 7 saat uyurum,
Zzz,
"ya o giden otobüs VC59 muydu?",
"kanka 40 geçe sotede ol!"
"abi strafor var mı materyal hazırlamam lazım, bi de fon kağıdı?"
matematikten nefret ederek çalış,
lavaboda saç kaldıysa arkadaşlarını 3478. kez uyar,
yeni bi dizi varmış strang... ehem ben vatandaşlıkta en son hangi videoyu izlemiştim?
böyle uzar gider daha :D
...
Sistem beni yürüyerek kahvaltı yapabilen, akşam yemeği yiyebilen bir canlıya dönüştürdü. Neyse ki 3000 lira var ilerde de birazcık onu düşünüyorum :D Görüyorsun okuyucu, para insanı pazar sabahı 7'de yataktan kaldırıyor, ne acı... Millet böyle paragöz olmuş :P
...
İlerde çocuğumun yurtta kalmasına da izin vermeyeceğim :D Yurtta kalmak kötü biri... (anne bunları okuyorsan okuma jhsdsjfh) Arkadaşlar falan iyi, hoş ama tahammül sınırı bir süre sonra aşağılara doğru çekiliyor. Neyse ki son aylarım :P Ayrılırken tabii ki ağlayacağım, adettendir. Hatta dönüp baktığımda "İyi ki yurtta kalmışım." diyeceğim ama yine en başta olsam kalır mıydım, hayır! Düşünsene; kendine ait masan yok, ve çalışma odasında bıraktığın etipufların çalınıyor! Ya da kuzenin patlıcan kebabı fotosu atıyor ve sen sadece fotoğrafa bakıyorsun. Yurtta kalmak böyle. Benim için bir miktar üzülebilirsiniz...
...
Buraya kadar okuduğun için teşekkür ederim canım okuyucum! Vize haftası mode: on zaten anlamışsındır. Ondan bu haller☺
Bu kadar karamsar şey dışında da tabii ki yapıyorum bir şeyler... Mesela 70 sayfalık bi kitabı 3 hafta okuyorum :p En uygun okuma yeri de şehir içi otobüsleri♥ Haftada 4 gün 1'er saat kullanınca orada yapabileceğim en mantıklı şeyi yapıyorum (: Ve bir de yeni diziye başladım: Stranger Things. Çok güzel bir dizi, tavsiye benden sana: izle. 2. sezona başlarsam bitecek diye izlemiyorum şimdilik.
...
Artık veda vakti, gözlerim yaşlı... Ben birazcık Almanca fiilleri ayırayım :'(
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder